2022-06-06 |
News
İlk Yelkenliler
İlk yelkenliler, birçok kalın kirişin yanyana bağlanmasıyla yapılıp, ortasına tekbir dört köşe seren yelkenin basıldığı kısa bir direk yerleştirilmiş teknelerdi. 1947'deNorveç'li gezgin Thor Heyerdahl ve arkadaşlarının Büyük Okyanusu aştıkları KonTiki, bu tür ilkel bir teknenin balsa tahtasından yapılmış bir benzeriydi (günümüzdeOslo'daki Kon-Tiki müzesindedir). Kesin olarak bilinen en eski gemi, firavunKeops'un (M.Ö. 1960-3908) cenaze töreni için yapılmış, mezarının yanındaki birhendekte kumla kaplanmış olarak bulunan, güvertesiz teknedir. 40 m uzunluğundaki,en büyüğü 23 m uzunluğunda 600 ayrı kereste parçasından yapılmış bu teknenin,yalnızca Keops'un cenaze töreni için kullanıldığı, ne denize açıldığı ne de Nil’deyüzdürüldüğü düşünülmektedir.
Ancak, Mısırlıların Akdeniz'de ticaret amacıyla bunabenzer gemiler kullandıklarını gösteren pek çok kanıt vardır (Özdemir, 2012:322).Gene o dönemden kalma belge ve resimlerden, her bir yanında 18'er köleninçektiği küreklerle yürütülen gemiler de bulunduğu anlaşılmaktadır. Mısırlılar ayrıca,geminin ortasına diktikleri seren direğine dikdörtgen biçiminde bir yelken basarak,rüzgârın doğal gücünden de yararlanmışlardır. Bu tür gemiler bordanın iskele(gemininsol yanı; geminin sağ yanı için sancak terimi kullanılır) yanından sarkıtılan çok büyükbir kürekle yönetilirdi (Vikipedi, özgür ansiklopedi).
Büyük Coğrafi Keşiflerle başladığını ifade edebileceğimiz yelken dönemi,aslında çoğu denizci devlet tarafından ticari anlamda uzun zamandan beri yelkenkullanılıyor olsa da aynı zamanda, denizciliğin kıyı sularından uzaklaştığının dagöstergesidir. Antik çağda kullanılan yelkenler, çoğu zaman sadece rüzgâr pupadanestiğinde kullanılan ve kürekçilerin işlerini hafifletmeye yarayan bir enstrümandı(Casson, 2002, s.34). Şekil 2’ de bir yelkenli gemi tasviri görülmektedir.
Yelken denizciliği, 19. yy.ın ortasında, Kırım ve Amerikan iç savaşı sırasında doruk noktasına ulaştı. Ancak sanayi devriminin doğurduğu yeni tekniklerin etkisine dayanamadı. Fransız Gloire, daha sonra İngiliz Devastation zırhlı firkateynlerinin yapılması sonucu ahşap savaş gemilerinin yerini buhar makinesiyle çalışan zırhlılar aldı; bu zırhlılar, gittikçe artan erimli, yivli toplarla donatılmışlardı.